Ve işte Acun Show!
Bir dizi furyasıdır gidiyordu. Biri başlayıp biri biten diziler arasında gidip gelen, her kanaldaki onlarca dizi karşısında ambele olan izleyiciye taze kan arandı ve bulundu. Çiğdem Bayraktar, yarışma furyasını yazdı...
Dizi furyasının yarattığı ve artık insanın içini boğan sıkışıklığın arkasından böylesine bir yarışma kasırgasının eseceğini, çok değil, iki yıl önce söylemiştik. Nitekim de haklı çıktık. Şimdi yapımcılar heryerde iddialı yarışma programları arıyorlar. İtiraf edelim; bizde de onlardan çok var.
Bu arayışı, dizilerin ilk düğümünü önemli bir başarıyla çözen Acun’a borçluyuz. O, bize göre Mehmet Ali Erbil’den sonra yetişmiş en iyi sunucu. Zaferinin altında, daha önceki hiçbir isimde ve kimlikte görülmeyen büyük ama bir o kadar da basit bir formül saklı: Doğallık.
Onu unutmuştuk. Pazarcılar bile artık sentetik ve ithal ürünlerin reklamını yaparken adını fısıldamaz olmuşlardı.
En son; zamansız yediği çileğin etkisiyle kanında erkek hormonu çıkan kız bebeğin haberini aldığımızda özlediğimizi hatırlamıştık. Neydi o? Nasıl birşeydi doğallık?
O kelime ve insan adına temsil ettiği çok şey; artık yeni sayılmayan ama kendisini ilk defa böylesine ortaya koyan Acun’la birlikte yeniden evlerimize girdi.
Silikonlar gibi arka arkaya patlayan skandallardan ve yapmacık iyi niyetlerden öylesine sıkılmıştık ki Acun tam da zamanında geldi. Üstelik hiç tanımadığı ama iyi seçilmiş konuklarıyla komşunun evinden yayın yapar gibi yetişti.
“Doğallık” Acun’un dikkat çeken başarısının arkasındaki kadındı.
Peki “Var mısın, yok musun?” u takip eden yarışmalar da diziler gibi iki yıl boyunca birbirini ve bizi karabasanlara boğar mı?
Boğar.
Hiçbir yerde tatmin olmayan ve nerede duracağını kestiremeyen yapımcılar Acun’un değilse de, yaptığı yarışmanın türevleriyle bizi sıkacağa benziyor.
Asmalı Konak ne yaptıysa şimdi, “Var mısın, Yok musun ?” da onu yapacak. Birbirine çok benzeyen ve giderek bizleri müptela edecek, kısır bir seyir ortamı doğuracak. Dizi çılgınlığının yerini yarışma çılgınlığı alacak. Sizin apartmanda da bizimkinde olduğu gibi yarışmayan kalmayacak.
Peki 2 yıl sonra ne olacak?
Yeniden Fikret’ler, Lamia’lar konuşulacak.
ÇİĞDEM BAYRAKTAR / TELEVİZYON GAZETESİ